Randevu ve bilgi için haftanın her günü 09:00 - 22:00
Saatleri arasında +90 506 705 37 96 numaralı sabit hattan bizi arayabilirsiniz.

Anal Kanser ve Hpv

Anal Kanser ve Hpv

Anal Kanser Nedir?

Anal kanser, anüs dokularında başlayan nadir bir tür kanserdir. Anüs, vücuttan dışkının çıktığı rektumun sonunda bulunan boşluktur. anüsün dış yüzeyini kaplayan hücrelerden anal kanser başlar. Anüs bölgesinde kanama, kaşıntı, ağrı ve kitle hissi, bu kanser türünün en yaygın belirtileridir. Doğru bir tanı koymak için tıbbi değerlendirme gereklidir çünkü bu belirtiler hemoroid gibi daha yaygın ve genellikle daha az ciddi hastalıklarla karıştırılabilir.

Gelişiminde HPV enfeksiyonu önemli bir risk faktörüdür. HPV, cinsel yolla bulaşan bir virüstür ve anal kanser vakalarının çoğunda bulunur. Sigara içmek, zayıf bağışıklık sistemi, cinsel partner sayısının fazla olması ve anal seks anal kanser riskini arttırır.

Kanserin evresine ve yayılma durumuna bağlı olarak farklı anal kanseri tedavisi seçenekleri vardır. Erken evrelerde tespit edilen anal kanser genellikle cerrahi müdahale ile tedavi edilebilir. Daha ileri evrelerde radyoterapi ve kemoterapi gibi tedaviler kullanılabilir. Erken teşhisi, tedavinin başarısını önemli ölçüde artırır. Bu nedenle, uzun süren anüs rahatsızlıkları yaşayan kişilerin bir doktora gitmesi ve gerekli testleri yaptırması çok önemlidir.

Anal Kanser Belirtileri Nelerdir?

Kişilerde görülmesi durumunda bir takım belirtiler de kendini göstermektedir. Genelde anal kanser belirtileri incelendiğinde bulgularını erken verdiği görülmektedir. Dolayısıyla makattan kanamanız varsa, en kısa sürede doktora gidilmesi gerekir. İşte anal kanser belirtileri:

  1. Kanama haricinde de bu kanser türünün bazı belirtileri vardır.

  2. Makatta şişlik oluşması

  3. Makatta kitle hissedilmesi

  4. Makatta tekrarlayan ya da devamlı kaşıntı oluşması

  5. Ikınma, dışkılamanın zorlu hale gelmes

  6. Dışkının incelmesi, makatta akıntı

  7. Makat ve kasık bölgesindeki lenf bezlerinin şişmesi

Eğer bu gibi şikayetleriniz varsa, en kısa sürede doktora gitmeniz gerekir. Haricinde bir takım risk faktörleri vardır. Bunların taşınması durumun anal kansere yakalanmanız daha olasıdır. Bunlar ana hatlarıyla şu şekildedir;

  1. İlerleyen yaş

  2. Sigara tüketimi

  3. Bağışıklık sisteminin baskılanması

  4. HIV virüsü olanlar

  5. Kronik lokal iltihaba sahip olanlar

  6. Pelvik radyasyon

  7. Anal siğiller

Bunların yanı sıra anal ilişkide bulunmak da risk faktörlerini arttırmaktadır. Bu kanser türü tam önlemeyecek olsa da risk faktörleri azaltılabilecek yapıdadır. Eğer bunlara dikkat edilirse, düşürmek mümkündür. Cinsel ilişkiden önce prezervatif kullanmak da bunların arasındadır.

Anal Kanser Türleri Nelerdir?

Birçok tür bulunmaktadır. Ana hatlar, anal kanserinde şu şekilde görülmektedir;

  1. Melanom: Cilt kanseri türü olup, anal astarda ya da ciltte yer alan melanin pigmenti üreten hücrelerden başlar.

  2. Bazal hücreli karsinom: Bu kanser türü, makat kanserlerin bir kısmını meydana getirir. Buna karşılık anüs çevresindeki derilerde de kendini gösterebilir.

  3. Adenokarsinom: Anüsün üst bölümünü meydana getiren hücreler ya da anal astar altında yer alan, mukus üreten bezlerde başlar.

  4. Kloakogenik Karsinom: Sküamoz’un bir alt türü olup, anüste yer alan kloak bölgesini etkiler. Yaklaşık yüzde 25’ine neden olur.

  5. Sküamoz: Yassı hücreli karsinom olarak da bilinmekte olup, anal kanserlerin en sık görülen türler arasındadır. Anüs alt bölgesini kaplamakta olan yassı hücrelerde başlamaktadır.

Sadece heteroseksüellerde görülmemektedir. Eşcinsellerde makat kanseri bu türlerin herhangi birinde kendini gösterebilir. Farklı evreleri mevcut olup bunlar şu şekildedir;

  1. Birinci Evre: Tümör çapı 2 cm ya da bundan daha küçüktür.

  2. İkinci Evre: Tümör çapı 2 cm’den büyüktür.

  3. 3A Evresi: Bu evrede anal kanser mesane, üretra ya da vajina dahil yakındaki organlara yayılmıştır.

  4. 3B Evresi: Komşu organlara, lenf düğümlerine yayılmıştır. Aynı şekilde pelviste yer alan lenf nodlarına da yayılabilir.

  5. Dördüncü Evre: Karaciğer, beyin ya da akciğer gibi uzak bölgelere yayılabilir.

Tedavinin istenen sonucu verebilmesi için erken teşhis yapılması önemlidir. Genelde makat kanseri tedavisi var mı sorusunun cevabı evettir. Ancak tanı ve teşhisin hızlı yapılması, uzman hekimler tarafından uygulanması gerekir.

Anal Kanser Nasıl Teşhis Edilir?

Anüs bölgesinde kanama, ağrı, kaşıntı veya kitle gibi anal kanseri belirtileri yaşayan kişilerin doktorlarını ziyaret etmeleri gerekir. Hastanın fiziksel muayenesi ve tıbbi geçmişi doktor tarafından incelendikten sonra başlayacaktır. Fiziksel muayene sırasında, doktor rektum ve anüsü inceler. Bu muayenenin amacı, doktorun anüs içinde anormal bir kitle veya şişlik olup olmadığını belirlemektir.

Anoskopi olarak bilinen bir prosedür, daha kapsamlı bir inceleme gerektiren durumlarda uygulanabilir. Bu prosedürde, kısa, ışıklı bir tüp olan anoskop kullanılarak anüs ve alt rektum incelenir. Doktor, bu yöntemle bölgedeki anormal dokuları daha iyi görebilir.

Doktorun kanser şüphesi varsa bir biyopsi yapılmalıdır. Küçük bir doku örneği, biyopsi sırasında laboratuvara gönderilir ve mikroskop altında incelenir. Hücrelerin kanserli olup olmadığını belirlemek için bu araştırma yapılır. Biyopsi sonuçları, kesin bir anal kanseri teşhisi koymak için çok önemlidir.

Teşhis kesinleştikten sonra kanser evresini belirlemek için daha fazla test gerekebilir. Bu testler, MRI, CT taramaları ve PET taramaları gibi görüntüleme tekniklerini içerir. Bu testler, kanserin vücudun diğer bölgelerine yayılıp yayılmadığını anlamaya yardımcı olur.

Anal Kanseri Neden Olur?

Çeşitli risk faktörleri birleştiğinde anal kanser gelişebilir. HPV (İnsan Papilloma Virüsü) enfeksiyonu en yaygın nedenlerden biridir. HPV, cinsel yolla bulaşan bir virüstür ve anal kanser vakalarının çoğunu oluşturur. HPV'nin yüksek riskli türleri, hücrelerde anormal değişikliklere neden olabilir ve bu da kanser gelişimine katkıda bulunabilir.

Riskini artıran diğer önemli bir faktör de sigara içmektir. Sigara dumanında bulunan zararlı kimyasallar, DNA'yı hücrelerde tahrip edebilir ve kanser gelişimini başlatabilir. Sigara içenler bağışıklık sistemlerini zayıflatabilir, bu da vücudun HPV gibi enfeksiyonlarla mücadele etmesini zorlaştırabilir.

Bağışıklık sistemi zayıfsa, anal kanser riski de artabilir. Organ nakli sonrası bağışıklık sistemini baskılayıcı ilaçlar veya HIV gibi bağışıklık sistemini zayıflatan hastalıklar, vücudun kanserli hücrelerle savaşma yeteneğini azaltabilir. Bu durum, kanser gelişimini teşvik edebilir.

Cinsel yaşam tarzı, anal kanser riskini de etkileyebilir. Anal seks, anüs bölgesini zedeleyebilir ve HPV gibi enfeksiyonlara yol açabilir. Birden fazla cinsel partnerin olması, HPV ve diğer cinsel yolla bulaşan hastalıkların yayılma olasılığı daha yüksektir.

Cinsiyet ve yaş da risk faktörleri arasındadır. 50 yaş ve üzerindeki kişilerde anal kanser daha yaygındır. Gelişme olasılığı kadınlarda erkeklerden biraz daha yüksektir, ancak bu fark çok belirgin değildir.

Gelişiminde genetik faktörler ve ailesel yatkınlık da rol oynayabilir. Bu veya diğer kanser türlerinin genetik geçmişi olan kişilerde risk biraz daha yüksek olabilir.

Anal Kanseri Tedavisi Nasıl Yapılır?

Tedavi genellikle multidisipliner bir yaklaşımla yürütülür ve cerrah, onkolog ve radyolog gibi uzmanların işbirliğiyle gerçekleştirilir. Erken evrede teşhis edilen anal kanser vakalarında cerrahi müdahale genellikle tercih edilen seçenektir. Lokal eksizyon olarak bilinen bir işlem, tümörün boyutuna ve konumuna bağlı olarak tümörün ve etrafındaki sağlıklı dokuların bir kısmını çıkarabilir. Daha sonraki aşamalarda, abdominoperineal rezeksiyon gibi daha kapsamlı cerrahi müdahaleler gerekebilir. Bu tür operasyonlarda kalıcı bir kolostomi açılabilir ve anüs ve rektumun bir kısmı veya tamamı alınabilir.

Radyoterapi, yüksek enerjili ışınlarla kanser hücrelerini öldürmek için kullanılır. Bu ilaç genellikle kemoterapi ile birlikte kullanılır. Radyoterapi, daha küçük tümörlere ve daha etkili cerrahi müdahalelere yardımcı olabilir. Cerrahi sonrası kanser hücrelerini yok etmek için de kullanılabilir. Kemoterapi ilaçları, kanser hücrelerini öldürmek veya büyümelerini durdurmak için kullanılır. Kemoterapi, anal kanser tedavisinde genellikle radyoterapi ile birlikte kullanılır. Kemoradyoterapi olarak da bilinen bu kombinasyon tedavisi, kanserin daha etkili bir şekilde tedavi edilmesine yardımcı olabilir. Kemoterapi ilaçları genellikle damar yoluyla alınır, ancak bazı durumlarda ağız yoluyla da alınabilir.

Vücudun bağışıklık sistemini güçlendirerek immunoterapi kanser hücreleriyle savaşır. Bu tedavi yöntemi, diğer anal kanseri tedavilerine yanıt vermeyen veya yayılmış anal kanser vakalarında uygulanabilir. Immunoterapi, bağışıklık sisteminin kanser hücrelerini tanımasını ve yok etmesini sağlar. Hastaların yaşam kalitesini iyileştirmek ve tedaviye bağlı yan etkilerini yönetmek için destekleyici tedaviler de uygulanır. Hastalar, ağrı yönetimi, beslenme desteği ve psikolojik destek ile tedavi sürecini daha rahat geçirebilir.

Her hastanın özel durumu göz önünde bulundurularak, tedavi planı kişiye özel olarak tasarlanır.

Basur ve Anal Kanser Nasıl Ayırt Edilir?

Geneklde anal kanser ve basur (hemoroid), anüs bölgesinde benzer belirtiler gösterebilir, ancak her ikisi de farklıdır ve doğru teşhis için dikkatli bir inceleme gerektirir. Anüs ve rektum çevresindeki damarların şişmesi hemoroid olarak bilinir. Anüs bölgesinde kaşıntı, ağrı, şişlik ve dışkılama sırasında kanama hemoroid belirtileridir. Dışkıda parlak kırmızı kan ve oturma sırasında rahatsızlık, hemoroid belirtileri arasındadır. Uzun süreli kabızlık, aşırı ıkınma veya uzun süre oturma bu duruma neden olabilir.

Genelde anal kanser belirtileri de hemoroid gibi olabilir: anüs bölgesinde ağrı, kanama, kaşıntı ve şişlik. Ancak anal kanser, daha sert, düzensiz kenarlı kitleler ve anormal akıntı ile genellikle kendini gösterir. Dışkılama sırasında ağrı, iyileşmeyen anüs yaraları ve lenf bezlerinde şişlik gibi belirtiler de anal kanser göstergesidir. Kanser ilerledikçe bu belirtiler zamanla daha da şiddetlenebilir.

Anal Kanser Evreleri

Bu kanser de diğer kanserler gibi evrelere ayrılır ve bu da hastalığın nasıl yayıldığını ve ne kadar ciddi olduğunu belirler. Hastanın prognozu ve tedavi planı için evreleme çok önemlidir. TNM sistemi genellikle anal kanserin evrelerini kategorize eder: tümör boyutu (T), lenf nodu durumu (N) ve metastaz (M) varlığı. İşte anal kanserin evreleri aşağıdaki gibidir:

Evre 0 (Karsinoma in situ): Bu evrede kanser sadece anüsün iç yüzeyindeki hücrelerde bulunur ve daha derin dokulara yayılmamaktadır. Tedavisi en basit olan evre, "karsinoma in situ"dur.

Evre I: Kanser, anüsün iç yüzeyindeki hücrelerin ötesine geçmiş ve 2 santimetreden küçük bir tümör olarak sınırlıdır. Kanser şu anda lenf nodlarına veya uzak organlara henüz yayılmamıştır. Tümörün çıkarılması, tedavi sırasında genellikle cerrahi olarak gerçekleştirilir ve sonuçların oldukça olumlu olması beklenir.

Evre II: Bu evrede tümör 2 santimetreden büyüktür, ancak henüz lenf nodlarına veya diğer uzak organlara yayılmamıştır. Tümörün boyutu, radyoterapi ve kemoterapi gibi ek tedavilerin gerekliliğini belirler. Kanser boyutu ve tedaviye verilen yanıt, tedavi sonrası prognozu belirler.

Evre III: Kanser, anüs çevresindeki lenf nodlarına yayılmış olsa da uzak organlara metastaz yapmamıştır. Bu evre, daha agresif tedavi gerektirir ve cerrahi, radyoterapi ve kemoterapinin bir kombinasyonunu içeren bir yaklaşım kullanılabilir. Tedavi daha karmaşıktır ve lenf nodu tutulumu miktarına bağlı olarak prognoz değişir.

Evre IV: Kanser uzak organlara metastaz yapıyor. Karaciğer, akciğerler veya başka organlar zarar görebilir. Kanseri kontrol altına almayı ve semptomları hafifletmeyi amaçlayan palyatif bakım, kemoterapi ve radyoterapinin bir kombinasyonu tedavi olarak kullanılabilir. Bu evrede tedavi, hastalığın yayılmasını yavaşlatmayı ve insanların yaşam kalitesini yükseltmeyi amaçlar.

Makat Kanserinden Nasıl Korunulur?

Birkaç önemli önlem alınabilir. Human Papilloma Virüsü (HPV) enfeksiyonundan korunmak ilk olarak makan kanserinden korunmak için hayati önem taşır. Vakaların çoğunun nedeni HPV'dir. HPV aşısı, makat kanserinden korunmanın en etkili yollarından biridir. Hem erkeklere hem de kadınlara HPV aşısı önerilir ve genellikle cinsel aktivite başlamadan önce uygulandığında en iyi sonuçları verir.

Cinsel yolla bulaşan hastalıklardan korunmak, makat kanseri riskini de azaltabilir. HPV ve diğer cinsel yolla bulaşan enfeksiyonların yayılmasını önlemek için kondom kullanmak yararlı olabilir. Ek olarak, cinsel partner sayısını azaltmak enfeksiyon riskini azaltabilir.

Sigara içmekten kaçınmak da hayati önem taşır. Sigara kullanımı, makat kanseri gibi birçok kanser türünün riskini artırır. Hem genel sağlık açısından hem de kanser riskini azaltmak için sigara içmeyi bırakmak çok önemlidir. Sigara bırakma konusunda destek almanız, bu süreçte size yardımcı olabilir.

Bağışıklık sistemini güçlendirmek de faydalı olabilir. Bağışıklık sistemini güçlendirmek için sağlıklı beslenme, düzenli egzersiz ve yeterli uyku gereklidir. Ek olarak, bağışıklık sistemini zayıflatabilecek hastalıklardan ve durumlardan korunmak önemlidir.

Erken teşhis edilmesinde, düzenli tıbbi kontroller ve belirtilerin erken fark edilmesi çok önemlidir. Anüs bölgesinde herhangi bir anormallik, örneğin kanama, kaşıntı, ağrı veya kitle hissi gibi makat kanseri belirtileri görüldüğünde doktorunuza gitmek çok önemlidir. Hastalığın ilerlemesi ve tedavinin başarısı, hastalığın daha erken teşhis edilmesiyle mümkündür.

Makat Kanseri Kaç Yaşında Çıkabilir?

50 yaş ve üzerindeki kişilerde makat kanseri daha yaygındır. Bununla birlikte, sadece ileri yaştakilerin risk altında olduğu anlamına gelmez. Ayrıca her yaşta görülebilir. Risk faktörlerine sahip kişilerde, genç yaşlarda bile makat kanseri gelişme olasılığı vardır.

Cinsel yolla bulaşan hastalıklara karşı korunmayanlar, bağışıklık sistemi zayıf olanlar, sigara içenler ve HPV enfeksiyonu olanlar genç yaşlarda makat kanseri riski taşıyabilir. Bu nedenle, yaş faktörüne bakılmaksızın risk faktörlerine sahip olan kişilerin dikkatli olması ve düzenli kontrollerini yaptırması çok önemlidir.

Riski yaşlandıkça artar. 50 yaş ve üzerindeki kişilerde hücre DNA'sında biriken hasarlar ve bağışıklık sisteminin zayıflaması, makat kanseri gelişimini kolaylaştırabilir. Bununla birlikte, erken yaşlarda koruyucu önlemler ve düzenli tıbbi kontroller, bu riski azaltmada faydalı olabilir.

Makat Siğili Ne Zaman Kanser Yapar?

Human Papilloma Virüsü (HPV) enfeksiyonları genellikle makat siğilleri neden olur ve çoğunlukla anal kansere dönüşmezler. Ancak uzun süre tedavi edilmeden bırakılan veya sürekli tekrarlayan makat siğilleri anal kanser riskini artırabilir. HPV'nin yüksek riskli türleriyle enfekte olunması bu riski artırır

HPV'nin yüksek riskli türleri, hücre DNA'sında değişikliklere yol açarak anormal hücre büyümesine ve kansere neden olabilir. Bu süreç yıllar alabilir ve bireyin bağışıklık sistemi, sigara kullanımı ve diğer risk faktörlerine bağlı olarak siğillerin kansere dönüşme olasılığı değişebilir.

HPV enfeksiyonu daha agresif olabilir ve bağışıklık sistemi zayıf olan kişilerde siğillerin kansere dönüşme riski artar. Bu gruba HIV pozitif olanlar ve bağışıklık sistemini baskılayan ilaçlar kullananlar dahildir. Sigara içmek, hücresel değişiklikleri hızlandırarak siğillerin kansere dönüşme riskini artırabilir.

Makatta Kitle Neden Olur?

Hemoroid, anal fissürler, apseler, anal siğiller ve daha nadir olarak tümörler en yaygın nedenlerdir.

Makatta kitle oluşumunun en yaygın nedenlerinden biri hemoroiddir. Hemoroidler, rektum ve anüs damarlarının şişmesiyle oluşur. Bu kitleler, bazen ağrılı olabilir ve kanamaya neden olabilir. Hemoroid, uzun süreli kabızlık, aşırı ıkınma ve uzun süre oturmanın bir sonucu olabilir.

Anüsün iç yüzeyinde küçük yırtıkları anal fissürler olarak bilinir. Dışkılama sırasında bu yırtıklar genellikle çok ağrılı ve kanamalı olur. İyileşme sürecinde, fissürler küçük kitleler veya sertleşmiş dokular olarak hissedilebilir.

Anal apseler, enfeksiyon nedeniyle anüs çevresinde oluşan iltihaplı kitlelerdir. Bu apseler, şişlik, kızarıklık, ağrı ve bazen ateş gibi belirtiler gösterir. Apseler tedavi edilmezse, anüs çevresinde ciltte bir delik oluşturan bir komplikasyon olan fistül oluşabilir.

HPV enfeksiyonu nedeniyle küçük, karnabahar benzeri kitleler oluşur. Bu siğiller genellikle ağrısızdır ancak rahatsızlık ve kaşıntı yapabilir. Anal siğillerin tıbbi değerlendirilmesi, HPV'nin bazı türleri kanser nedeniyle önemlidir.

Genellikle makatta kitlelerin nedeni tümörler olabilir. Bu tümörler kötü huylu (kötü huylu) veya iyi huylu olabilir. Özellikle kötü huylu tümörler erken evrede belirti vermeyebilir, bu nedenle düzenli kontroller ve erken teşhis çok önemlidir. Kanama, ağrı, kaşıntı ve makatta kitle hissi anal kanser belirtileridir.

Hizmetlerimiz

Copyright © Telif Hakkı 2025 Tüm Hakları Saklıdır. | Turkuvazsoft SEO Hizmeti

Telefon Whatsapp Randevu Online Görüşme
Whatsapp Telefon